Black Mirror ve Gerçekleşmiş 5 Teknolojik Olay

Fotoğraf: Netflix

Konu Netflix olduğunda bazı yapımların adı geçtiği zaman önlükler iliklenir. Black Mirror da Netflix 101 konulu bir liste için başlarda kendisine yer bulabilecek işlerden bir tanesi. Distopya ve teknoloji temalarının harmanlandığı ve her bölümün tek konulu bir kısa film olarak düşünüldüğü Black Mirror, aslında gerçek dünyadaki korkularımızın birçoğuna da içerisinde yer veriyor. Teknolojinin yarardan çok zarar getirdiği düşüncesine kapıldığımız her an aramızda kendisinden “O kadar kötüydü ki sanki Black Mirror bölümü gibiydi.” şeklinde bahsedenler bile olmuştur.

Dizinin bu başarısının arkasında ise yaratıcısı Charlie Brooker’ın teknolojiye olan bağlılığı ve insanlık üzerindeki her türlü etkisine dair başarılı öngörülerinin etkisi oldukça fazla. Öyle ki diziye konu olmuş olaylardan bazıları gerçek hayatta birebir gerçekleşiyor ya da gerçekleşmesi çok olası. Mesela çevrenizde tüm gün olan biteni kaydedebileceğinizi biliyor muydunuz?

Etrafınızdaki her şeyi kaydedebileceğiniz teknoloji

Evet, yakın zamanda Rewind Pendant olarak tanıtılan bu giyilebilir mikrofon sayesinde artık gün içinde çevremizde olan biten her şeyi ses kaydına alabileceğiz. Üreticilerin kendisinden süper güç olarak bahsettiği bu cihaz, iddia edilene göre beraberinde gelen yapay zekâlı asistan sayesinde bizden gün içinde yapmamız istenenleri unutma derdimizi de ortadan kaldırıyormuş. Bu teknolojide Black Mirror’ın The Entire History of You bölümündeki gibi retina içine yerleştirilmiş kameralar kullanılmasa da dizinin bölüm için seçtiği konseptin bir benzerini artık gerçek hayatta da deneyimlemek mümkün.

Ölenleri hayata döndürebilen teknoloji

S02E01 | Be Right Back

Dizinin Be Right Back bölümünde eşini trafik kazasında kaybeden kadın, bir tanıdığının da tavsiyesiyle revaçta olan bir yöntemi denemiş ve eşinin mesajlaşmaları ile videolarını referans göstererek onun yapay zekâ teknolojisi sayesinde canlandırılmış bir robotonu satın almıştı. Hem ürkütücü hem duygusal olan bu bölümdeki teknoloji, şu anda gerçek hayatta birebir gerçekleşmiş değil. Yani kısmen.

Deepfake teknolojisi ile artık yaşamayan insanların sesleriyle hiç söylenmemiş cümleler duyabiliyor ve onların fotoğraflarının konuşabilen videolara dönüşebildiğini biliyoruz. İleride bu teknolojinin biraz daha gelişebileceği ve birebir robotlarla karşımıza çıkabileceği ise hiç de hayal ürünü gibi durmuyor. Bu gibi bir gelişmenin insanların gerçek hayatla olan bağlantısına ne ölçüde zarar vereceğini de bu olasılık gerçekleşirse gözlemleyebileceğiz.

Öldürücü robot köpekler

Öldürücü robotlar, aslında biçok bilim-kurgu filmde de görebileceğimiz tehlikeli araçlar ancak Black Mirror dizisindekiler gerçekte de gündemde haber olarak kendisine birden fazla kez yer edinmiş Boston Dynamics köpeklerinin birer kopyası gibi. Dizide toplumun dağılışından sonra ortaya çıkan bu avcı robot köpekler kurgu gereği korku saçarken Boston Dynamics köpekleri ise o kadar tehlikeli değil. Henüz…

Her ne kadar şirket, ürettiği robotların silahlandırılmasına etik değerler açısından soruna neden olabileceği gerekçesiyle karşı olsa da köpeklerin çeşitli askeri birlikler tarafından edinilmesi bu açıklamaya oldukça ters düşer nitelikte. Başka bir firmanın bizzat silahlı robot köpek ürettiği gerçeği ise tedirgin edici başka bir gelişme.

Zihni buluta yükleyen teknoloji (Spoiler)

S03E04 | San Junipero

Favori bölümlerden San Junipero, dizinin amacının yalnızca insanların teknolojiye dair korkularını gün yüzüne çıkarmak olmadığının bir örneği olabilir. Bir aşk hikayesinden ilham alan bu bölümde karakterlerin 1987 yılında tanıştığı bir zaman dilimi görüyoruz. Peki gerçekten öyle mi? Aslında gerçekliğin simüle edilmesini konu eden bu bölümdeki teknoloji, ölen kişilerin zihinlerini internete yükleyerek sonsuza dek buluttaki evrende yaşayabilmelerine olanak tanıyor. Gerçekte zihni internete aktarma üzerine çalışmalar yapıldığı bilinse de henüz gündeme gelmiş ciddi bir gelişme yok. Ancak olursa sonuçları dizideki kadar romantik ve tozpembe mi olacak? Bu da şu an için en az teknolojinin kendisi kadar gizemini koruyan başka bir durum.

Metaverse

Yine romantizmin başka bir şekilde ele alındığı dizinin beşinci sezonunun ilk bölümünde karakterler, sanal dövüş simülasyonu içinde birbirleriyle simülasyondaki karakterleri aracılığıyla etkileşime geçebiliyordu. Bu açıdan gerçek hayattaki Metaverse kavramına oldukça benzeyen bu bölüm bir yana, artık bizler de çeşitli giyilebilir başlıklar sayesinde kendimizi hiç olmadığımız bir yerde bulabiliyor ve oradaki olaylarla bağlantı kurabiliyoruz. Date uygulamalarının ve çeşitli sex oyuncaklarının da bu teknolojileri kendilerine yavaş yavaş adapte etmesiyle insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde mesafelerin önemini yitirmeye başladığını düşünsek yanılıyor olmayız sanırım.

(Bonus) Vatandaş puanlama sistemi

S03E01 | Nosedive

Black Mirror’ın en ünlü bölümlerinden Nosedive, izleyicilerle buluştuğu ilk andan itibaren oldukça ilgi çeken bir bölüm olmayı başarmıştı. İnsanların birbirlerine tıpkı restoranlara puan verir gibi puan verdikleri bir sistemin konu edildiği bu bölüm, ilhamını günümüzdeki Çin devletinin uyguladığı yöntemden almış olabilir.

Bilindiği gibi Çin’de de vatandaşlar üzerinde uygulanan kredibilite puan sistemi bulunuyor ve tıpkı Nosedive bölümündeki gibi belli bir puanın altında kalan vatandaşların çeşitli işlemlerinde kısıtlamalara gidiliyor. 2007’de geliştirilmeye ve 2014’ten beri de uygulanmaya başlanan bu sistemin ne kadar güçlü bir etki yarattığını, sistemin distopik bilim-kurgu dizisine ilham vermesinden de anlayabiliriz.